Mustafa Emre Ortal'ın yazısı
Tenis, herkesin raketle mücadele ettiği sonunda RogerFederer, Rafael Nadal veya Novak Djokovic’in kazandığı bir spordur olgusundan yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı. Kendi içerisinde yeni yetenekler ve yeni rekabetler doğuran bu spor dalının son meyvelerinden birisi de Jannik Sinner.
Genç İtalyan raket tarihi Avusturalya Açık başarısına bir yenisini daha eklemeyi başardı. Takvim yılı sona ermeden Amerika Açık’ta da zafere ulaşan Sinner, bu kategoride kupa kazanan ilk İtalyan tenisçi ünvanını da eline geçirmiş oldu. Bu başarıyla birlikte kariyerinde ikinci kez grand slam zaferi yaşamış oldu.
Turnuva ağacında Carlos Alcaraz’ın 2’nci turdaki erken vedası ve Novak Djokovic’in 3’ncü turdaki sürpriz şekilde turnuva dışına itilmesiyle önü açılan genç İtalyan raketin şampiyon olması için tüm senaryolar devreye girmişti adeta. Final yolculuğuna emin adımlarla ilerleyen Dünya ATP 1 numarası olan tenisçi son karşılaşmasında da dün Arthur Ashestadyumunda Taylor Fritz’le kozlarını paylaştı. İlk iki sette sorunsuza yakın bir maç çıkaran İtalyan raket önce 6-3 daha sonra da 6-4’le mücadelede 2-0 öne geçmesini bildi. Üçüncü sette toparlanma emareleri gösteren Amerikalı raketin oyun planını deşifre eden Jannik Sinner, zorlandığı sette 7-5’lik üstünlüğü sağlayarak maçı 3-0 gibi net bir skorla kazanmasını bildi.
Jannik Sinner’in Gelişimi
Jannik Sinner, tenis sahalarındaki macerasına diğer birçok profesyonel oyuncu gibi erken yaşlarda başladı. Ancak onu farklı kılan şey, genç yaşına rağmen gösterdiği mental dayanıklılık ve olgunluk. 23 yaşındaki Sinner, yıllardır yükselişte olan performansını Avusturalya Açık’ın ardından Amerika Açık zaferiyle de taçlandırdı. Amerika Açık’ta sergilediği performans, rakiplerine gözdağı veren bir oyun stratejisi ile doluydu. Sinner, hızlı servisi, etkili forehand’i ve sahada gösterdiği müthiş hareket kabiliyetiyle dikkat çekti. Özellikle final maçında gösterdiği üstün performans, tenis tarihine adını altın harflerle yazdıracağının bir göstergesiydi adeta.