Elina Svitolina 2022 Miami Open ilk turunda kaybettikten kısa bir süre sonra hamile olduğunu açıkladı. Bu Ukraynalı için tenise zorunlu bir ara anlamına geliyordu. Svitolina büyük turnuvalara iyi başlangıçlar yapıp çeyrek finallerden sonra yaşadığı mental düşüşlerle sıkça eleştiri konusu oluyordu. Aslında büyük turnuvalarda yarı finali geçecek kişiyi rakibi olarak seçmek bir gelenek haline gelmişti diyebiliriz. Peki hamilelik sonrası dönüşünde Svitolina kendisini nerede bulacaktı?
Eline Svitolina (Monfils) & Gael Monfils çifti 15 ekim 2022 tarihinde ilk çocukları Skai Monfils’in dünyaya geldiğini duyurdu.
Svitolina doğumdan sadece 6 ay sonra kortlara döndü. Bu süreçte puanları silinen ve klasmansız kalan Svitolina’nın ilk turnuvası davetiye ile katıldığı Wta Charleston oldu, zorlu ve uzun süren maçta Putintseva’ya üç sette kaybetti. Amerika’dan hızlı bir şekilde Avrupa’ya dönen Svitolina ITF turunda oynamaya karar verdi ve rotayı İsviçre’deki W60 turnuvasına çevirdi. Ancak bu turnuva da istediği gibi gitmedi.
Svitolina’nın geri dönüşün en sevindiren haftası için Mayıs ayını sonunu beklemesi gerekiyordu. Wta Strasbourg turnuvasına davetiye ile katılan Ukraynalı burada tur düzeyinde 17. zaferini elde ederken, doğumdan sonra kısa bir sürede top 200’e dönmeyi de başarıyordu.
Tenise geri dönüşte beklenen turnuva gelmişti. Roland Garros. Turnuvaya kolay bir Trevisan galibiyeti ile başlayan Svitolina dördüncü turda o dönem oldukça formda olan Kasatkina’yı iki sette geçerek doğumdan sonraki ilk slaminde ikinci haftayı görüyordu. Çeyrek finalde rakip ise yılın ilk slamini kazanan Sabalenka idi. Oldukça zorlu bir maçın ardından ilk slam çeyrek finalde sonlandı.
Roland Garros’un ardından geçilen çim sezonu Ukraynalı için pek iyi başlamadı. Birmingham turnuvasında o dönem hiç formda olmayan genç süper yıldız adayı Fruhfirtova’dan iki oyun alabildi. Sırada Wimbledon vardı. İlk turda yaşayan efsane Venus Williams’ı geçen Svitolina’nın bundan sonraki yolu dikenliydi. İkinci turda formda Mertens’i, üçüncü turda kendisi gibi geri dönüş yolunda olan Kenin’i geçtikten sonra turda hiç yenemediği Azarenka ile eşleşti. Bu maça kadar rakibiyle yaptığı beş maçı da kaybetmişti ancak bir şeylerin değiştiğini gösterme zamanıydı. Turnuvanın o ana kadar en beğenilen maçını oynayan Svitolina ve Azarenka mücadelenin galibi 6-2, 4-6, 7-6 ile Ukraynalı oluyordu. Svitolina Paris’ten sonra Londra’da da ikinci haftayı görüyordu. Çeyrek finalde rakibi bu sefer 1 numara Swiatek’ti. Bir Grand Slam kazanmak için belki de en zorlu yollardan birindeydi Svitolina ama pes etmeye niyeti yoktu. Maçı iki sette bitirecek mi yoksa yine mi oluyor hisleri arasında yarı finale yükselen isim Svitolina olmuştu. Şimdi herkes bu şahane yolun sonunda kupa olup olmadığını merak ediyordu çünkü Svitolina bambaşka bir mentalle oynuyordu ve bu rüya dönüşün sonuna kupa çok yakışacaktı. Yarı finalde rakip Vondrousova sessiz sedasız ama güçlü adımlarla gelmişti, turnuva başında kupaya uzanacağını tahmin eden az sayıdaki kişi artık bu yorumlarını daha güçlü söylüyordu. Haksız değillerdi, Vondrousova, Svitolina’yı iki sette geçmişti. Ancak bu yarı final Ukraynalı için çok şey ifade ediyordu.
Washington 500 turnuvası ilk turunda bir kez daha Azarenka ile eşleşen Svitolina bu sefer iki setlik bir galibiyetle yoluna devam ediyor. Maç sonunda doğumdan önce Azarenka karşısında galibiyetin yoktu şimdi maç kaybetmiyorsun sorusuna cevabı: Sanırım Skai (kızı) bana birkaç ipucu verdi oluyor.
Svitolina’nın, yazı yayına hazırlanırken Washington çeyrek finalinde bir numaralı seribaşı Pegula’nın rakibi olduğunu hatırlatalım. Svitolina doğumdan çok kısa bir süre sonra döndüğü kortlarda gerçekten şahane işler yapıyor, klasmanda şimdiden 26 numaraya gelmiş durumda. Amerika Açık serisinde ritmini arttıracağını ve turnuvada favorilerden biri olacağını söylemek pek şaşırtıcı olmayacaktır.